İBB Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı, vektörlerle mücadelede yerel yönetimlere rol model olan çalışmalarıyla; halkı bilinçlendirmeye, halkla etkileşim halinde olmaya yılın 12 ayı aralıksız devam ediyor. Kültürel mücadele çalışmaları kapsamında, 28 Kasım’da Adalar Belediyesi, Adalar Kent Konseyi, Muhtarlarımız ve vatandaşlarımızla bir araya gelerek; yaşam alanlarında özellikle durgun su birikintilerinin bırakılmaması ile özel mülklerdeki havuz vb. alanlara özen gösterilmesi hususuna dikkat çekerek, halkın desteğinin önemini vurguladı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı, Adalar Belediyesi ve Adalar Kent Konseyi iş birliğiyle Büyükada Taş Mektep’te, Vektörlerle Mücadele Halkla Yönetişim Toplantısı düzenledi. Toplantıya, Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat, İBB Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Önder Yüksel Eryiğit, Sağlık ve Hıfzıssıhha Şube Müdürü Uzm. Dr. M. Hakan Yılmaztürk, Adalar Kent Konseyi Başkanı Ali Mengü Şeker ve Büyük Ada sakinleri katıldı. Toplantıda başlıca, vektör (hastalık bulaştırma riski taşıyan canlılar) mücadelesine yönelik kapsamlı çalışmalar ele alınarak mücadele yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaşıldı.
Aynı zamanda Ada sakinleri için, yaşadıkları alanda özellikle durgun su birikintilerinin bırakılmaması ile özel mülklerdeki havuz vb. alanlara özen gösterilmesi noktasına dikkat çekilerek, halkın desteğinin önemi vurgulandı.
Toplantıda söz alan İBB Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Önder Yüksel Eryiğit, “Bugün burada İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin toplum sağlığını korumak adına yapmış olduğu birçok yenilikçi ve diğer yerel yönetimlere rol model olan çalışmalarını paylaşacağım. İBB Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı olarak, koruyucu, önleyici, tedavi ve rehabilite edici faaliyetleri gerçekleştiriyoruz.
Sağlığın tarifi Dünya Sağlığı Örgütü tarafından bireyin fiziksel, ruhsal ve sosyal iyilik hali olarak tanımlanmış. İşte tam bu noktada insanlar hasta olmadan önce neler yapabiliriz, hasta olmalarının önüne geçmek adına ne tür faaliyetlerde bulunabiliriz. İBB olarak tam olarak tüm bunları karşılayan bir hizmet sunuyoruz. Hizmetlerimiz arasında özellikle bugün bir araya toplanmamızın nedeni olan vektörlerle mücadele çalışmalarımıza değinmek istiyorum” dedi
“Adalar’da En Büyük Sorun Sivrisinekler”
“Vektör, insanlara hastalık bulaştırma kabiliyeti olan virüsleri ve bakterileri taşıyan ve insanlara hastalık bulaştıran bütün canlardır. Nedir bunlar? Sivrisinekler, karasinekler, it, kene, haman böceği, fare, sıçan gibi bütün bu grup canlara ve hepsine vektör diyoruz. Biz İBB Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı olarak bunların hepsiyle mücadele ediyoruz” diyen Eryiğit, Bugün burada sivrisinek özelinde konuşmak istiyorum. Çünkü tüm Türkiye’de, İstanbul’da ve tabii ki Adalar’da yazın özellikle sıcaklıkların artmasıyla birlikte en büyük sorunlardan birisi sivrisinek sorunu. Ve sivrisineklerden bulaşan birçok hastalık var” ifadelerini kullandı.
“Çalışma Prensibimiz Bilime Dayalı”
İBB Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı olarak çalışma prensibimiz bilime dayalı, bilimsel zemin üzerinde ortak akıllı bir çalışma modelidir. Göreve geldiğimiz günden beri bir tek kararı kişisel olarak vermemişizdir. Aldığımız bütün kararlar komisyon kararıdır. Ortak akılın ürünüdür ve bizim yaptığımız bütün çalışmalar, majör projelerin arkasında bilim kurulumuz vardır. Şimdi şu anda aktif olan 5 tane bilim kurulumuz var. Bu ülkeye birikimiyle, eğitimiyle katkı sunmaya çalışan birçok bilim insanlarımız var. Sağ olsunlar.
“Hem Büyükada’da Hem Diğer Adalarda Saha Planlamalarımızı Yaptık”
Vektörler çok önemsediğimiz bir konu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde göreve başladığım günden beri benim ilgi alanımın içindeki bir konu. Ve İstanbul’da da bu konuyla ilgili o yıllarda direkt yeni bir çalışma yaptığımız ilçe de burası. Adalar. Hem Büyükada’da hem diğer adalarda saha planlamalarımızı yaptık. Bunların haricinde Asya Kaplan Sivrisineği de yeni bir sivrisineğimiz oldu. Çünkü 2020 yılında bunu kimse tanımıyordu Asya Kaplan Sivrisineği’ni. Bu sivrisinek sorununu bulduğumuz bütün mikrofonlardan, bütün programlardan, ekranlardan böyle bir tehdit var diye hep anlattık. Anlatmaya devam ediyoruz, edeceğiz de.
“İnsan Eliyle Üretilen Kaynaklar Bizim En Büyük Sorunumuz”
Bugün İstanbul’da, sistemde kayıtlı 240 bin tane kayıtlı sivrisinek üreme kaynağının olduğunu belirten Eryiğit, “Biz bu kaynakları her hafta kontrol ediyoruz. Bu kaynaklardan 700 tanesi Adalar’da. Her hafta kontrol ediyoruz. Kaynaklar kontrol edilirken larva var mı yok mu değerlendiriliyor, bunların hepsini biz kendi sistemlerimize işliyoruz. Bu kaynaklardan bir tane bile sivrisinek üreme şansı yok. Uçkun haldeki sivrisinekler insan eliyle üretilen yeni kaynaklardan sebeptir. İnsan eliyle üretilen yeni kaynaklar bizim en büyük sorunumuz. Peki başka ne var? Burada yazlıklarınızda evinizde bir çoğunuzun süs havuzları var. O süs havuzlarının içindeki suyu belli aralıklarla değiştirmiyorsa burası da birer üreme kaynağı oluyor” dedi.
“Mücadelenin Temeli Vatandaşlarımız ve Kültürel Mücadeledir”
Eryiğit, “Bizim mücadeledeki temel yaklaşımımız şu: Biz bir kere doğada biyolojik yaşam döngüsü içerisinde bir türün hiç birisini tamamen yok etmeye yönelik uygulamak için de değiliz. Biyolojik zinciri kırmadan doğada bütün canlılar yaşam hakkına sahiptir. Bir türü tamamen ortadan kaldırdığınızda başka bir tür baskın hale geliyor ve yeni sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bizim yapmaya çalıştığımız, sorumlu olarak hissettiğimiz yöntem, vektörlerin hastalık oluşturmayacak yoğunlukta bu canlıların hepsini biyolojik zincirde tutup, bunu kontrol altında tutabilmek. Öncelikle mümkünse sivrisineği uçkun haline getirmeyeceksiniz. Mücadelenin temeli bu. Aslında mücadelenin temeli tamamen bizi ilgilendiriyor, insanları ilgilendiriyor. Bu noktada kültürel mücadele çok önemli. Bizde kayıtlı olan kaynaklardan bir tane sivrisinek ürememesi için yıl boyu aralıksız larva mücadelesi çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çünkü biz yaptığımız çalışmayı ölçebiliyoruz, sürdürebiliyoruz. Ama insan ile ilgili üreyen yeni kaynakları kontrol edemediğimiz sürece bu çalışmada başarıya ulaşama şansımız azalır. Yani sizlerle birlikte biz yeni kaynak oluşmaması adına kültürel mücadeleyi yapamazsak başarılı olamayız. Onun için kültürel mücadele bu mücadelenin en önemli ayağıdır“ dedi.
“Ada Sakinleri Olarak Her Birimize Büyük Görev Düşüyor”
Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat, “Kültürel mücadele çok kıymetli ama bunu çok yaygın bir şekilde çözmemiz lazım. Bunun yüzde yüz başarıya ulaşması açısından da özellikle yazın bitmesiyle evlerini kapatıp giden yazıcılar ya da en büyük sahipleriyle birlikte. İnanın o kadar büyük bahçeler var ki bahçesinin tamamına hâkim değil. Özel alanların içindeki havuzları biliyorum tek tek söyleyebilirim. Süs havuzları, balık havuzu yeşillenmiş, artık tabaka tutmuş bunlar birer üreme kaynağı halini alabiliyor.
Asya kaplan sivrisineğiyle ilgili çok güzel çalışmalar yapıldı burada. Eğer biz bunu mücadeleyi bireysel olarak kendi yaşamımıza indirgeyemezsek kesinlikle önümüzdeki yaz aylarında da bu şikayetler olacak. Ben de bütün canlıların yaşam hakkı olduğunu, bir canlıyı yok ettiğinizde onun da doğaya olan katkısından dolayı bir başkasının çoğaldığını görüyorsunuz. Burada da her birimize büyük görev düşüyor” ifadelerini kullandı.
“Kimyasal İlaçlama Vektör Sorununun Sadece Yüzde İkisini Çözebiliyor”
Adalar Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Ali Mengü Şeker, “Bugün, birçok doğru bildiğimiz yanlışları öğrenmek ve yanlışlarımızı bilgilenerek düzelmek için bir aradayız” diyerek sözlerine başladı.
Şeker, “Malumunuz, mevsim ısındığı zaman, haşerat, en başta sivrisinek, Adalar için büyük bir sorun. Bu sorunun çözülebilmesi için de birçok belediyemize ilaçlamayla ilgili talepler oluyor. Fakat bu ilaçlama konusuyla ilgili olarak, bizim daha önce sunumlarda gördüğümüz bir bilgi var. Burada uzman arkadaşlarımız bunu paylaşacaklar. Kimyasal ilaçlama vektör sorununun sadece yüzde ikisini çözebiliyor” dedi.
Yapılan konuşmalar ve kültürel mücadele sunumunun ardından Adalar halkı konuya ilişkin sorularını katılımcılara yöneltip doyurucu cevaplarını aldıktan sonra toplu fotoğraf çekimi ile program son buldu.