‘Dünya Su Günü’ kapsamında Sağlık ve Hıfzıssıhha Şube Müdürü Uzm. Dr. M. Hakan Yılmaztürk, su tüketimi ve temiz suyun önemine dair önemli paylaşımlarda bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Hamidiye Su ‘Dünya Su Günü’ sebebiyle, suyun önemine dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak adına ‘‘Hamidiye ile Su ve Sağlığımız’ adlı eğitim düzenledi.
Hamide Su Genel Müdürü Hüseyin Çağlar, Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Nazlı Enif Dipşar, Sağlık Dairesi Başkanlığı Sağlık ve Hıfzıssıhha Şube Müdürü Uzm. Dr. M. Hakan Yılmaztürk, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden hekimler ve daire başkanlıklarından kurum çalışanlarının bir araya geldiği eğitimde, ‘Su ve genel sağlık, su ve böbrek sağlığı, obezite ve su, beyin sağlığı ve su gibi konu başlıkları ele alındı.
“Yetersiz Su Tüketimi Rahatsızlıklara Sebebiyet Verebiliyor”
Su tüketimi ve temiz suyun önemine dair önemli paylaşımlarda bulunan Sağlık Dairesi Başkanlığı Sağlık ve Hıfzıssıhha Şube Müdürü Uzm. Dr. M. Hakan Yılmaztürk, şunları söyledi:
“Biliyoruz ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin en köklü ve önemli kuruluşlarından biri olan “Hamidiye” kurulduğu 1902 yılından beri (121 yıldır); İstanbul halkı başta olmak üzere Türkiye’nin pek çok şehri ve 29 ülkeye, İstanbul’un güvenilir, doğal su kaynaklarını ulaştırıyor.
Milletimizi derinden etkileyen 6 Şubat depreminden sonra deprem bölgesine şu ana kadar sevk edilen 108 tır ile içme suyu ihtiyacının büyük yükünü de Hamidiye su karşıladı.
Verilen bu hizmet kalitesini sürdürülebilir kılmak için, bugün suyun insan sağlığı üzerindeki önemini uzman çok değerli hocalarımızın ışığında ele alacağız.
Değerli konuklar; su, insan sağlığı için oksijenle birlikte ihtiyaç duyulan en önemli yaşam kaynağıdır. Vücudunuzun yaklaşık olarak yüzde 60’ı sudan oluşuyor. Vücudumuzun dengede kalmaya çalışması için su hayati önem taşıyor.
Bu konuyla ilgili “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Dairesi Başkanlığı olarak, toplum sağlığını korumaya ve olası hastalıkları önlemeye yönelik verdiğimiz hizmetler perspektifinden sizlere suyun öneminden bahsetmek istiyorum.
Vücudumuzdaki biyolojik işlemlerin temelinde su var. Su miktarının azalması, yaşam kalitemizi etkileyecek rahatsızlıklara sebebiyet verebiliyor. Vücuttaki su dengesinin aşırı derecede bozulması sonucu; konfüzyon, aritmi, deliryum, turgor tonüs azalması gibi durumlara sebep olabiliyor. Aynı zamanda global bir sağlık sorunu olan obezite sayısının her geçen gün artmasında da yetersiz su tüketimi büyük rol oynuyor. Günümüzde dünya genelinde 600 milyondan fazla kişi obez olarak tanımlanıyor. Araştırmacılar giderek daha fazla sayıya ulaşan bu epideminin önlenebilmesinde yeterli su içmenin çok önemli olduğunu vurguluyor. Vücutta su eksikliği dehidrasyona, yorgunluğa ve ileri düzeyde susuzluk ise yaşamı tehdit eden boyutta sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Buna ek olarak, Su tüketmek sağlığımız açısından ne kadar önemliyse, suyun hijyenik olması da o kadar önemli… Suyun hijyenik olmasını kasıt sadece içmek için kullanılan suyun değil, aynı zamanda yıkama, mutfak ve ev işlerinde ve özellikle gıda işletmelerinde kullandığımız suların da nitelikli olmasıdır. Ancak, biliyorsunuz ki her geçen gün kullanmış olduğumuz suların kirliliği artıyor ve insan sağlığını ciddi oranda tehdit ediyor. Aynı zamanda suların kontrolsüz kullanımı sebebiyle de bazı dönemlerde bazı bölgelerde su kıtlıkları yaşıyoruz.”
“Su Kirliliği Tüm İnsanlığı Etkileyen Küresel Bir Sorun”
“Tüm insanlığı etkileyen küresel bir sorun olan su kirliliğine karşı nasıl önlem alabiliriz, suyu doğru bir şekilde nasıl kullanabiliriz, bunun için bir yol haritası belirlenmesi gerekiyor,” diyen Yılmaztürk, “Aslında, su kirliliğinin oluşmasında insanın etkisi çok büyük. Hızlı kentleşme, nüfusun ve sanayileşmenin artması… İnsan sağlığını ciddi oranda tehdit eden bu soruna karşı; doğada zor kaybolan atıkları suya atılmamasına özen göstermeli ve evsel atıkların kontrollü bir şekilde imhası sağlanmalı,” dedi.
Yılmaztürk, “Doğada zor parçalanan deterjan, gübre ve kimyasal ilaçların kullanımının azaltılması gerekiyor. Biz de Sağlık ve Hıfzıssıhha Şube Müdürlüğüne bağlı vektörlerle mücadele ekibimizle ilaçlama çalışmalarımızda öncelikle ve ağırlıklı olarak biyolojik ajanları tercih ediyoruz. Daha yakın bir zamanda içinden geçtiğimiz pandemi sürecinde de öne çıkan dezenfeksiyon başlığında çevre-insan sağlığını korumak adına doğada kendiliğinden çözünen hipokloröz asiti tercih ettik,” ifadelerini kullandı.
Sağlıklı İçme ve Kullanma Suyu Temini Stratejik bir Öneme Sahip
“Dünyanın farklı bölgelerinde özellikle kadınlar, çocuklar, yerliler ve mülteciler gibi dezavantajlı grupların temiz ve güvenli suya erişimlerinin kısıtlı olduğunu görüyoruz. Bu durum ileride yeni pandemilerin yaşanması noktasında önem taşıyor,” diyen Yılmaztürk, “Sağlıklı içme ve kullanma suyu temini başta büyük şehirler olmak üzere tüm yerleşim birimlerinde insan yaşamı için stratejik önem sahip. Günümüzde özellikle İstanbul ölçütünde metropol şehirler artan nüfusun, sağlıklı su gereksinimini karşılamak için gerekli kısa, orta ve uzun vadeli önlemleri almak ve projeksiyonlar yapmak durumunda olduğunu görüyoruz. Bu program ve öngörülerin zamanında ve rasyonel yapılamaması sonucu özellikle sıcak mevsimlerde uygulanan uzun süreli su kesintileri beraberinde önemli salgın hastalıkların ortaya çıkma riskini artırıyor.
Suyun değerini ve önemini çok iyi bir şekilde vatandaşlarımıza anlatmamız gerekiyor. Bu doğrultuda, Hamidiye’nin bu gibi eğitimler hem de video serileri ile sosyal medyada 7’den 70’e herkesi bilgilendirici çalışmalar yapıyor olmasını son derece değerli buluyorum,” diyerek sözlerini noktaladı.