Sıcaklar dolayısıyla hastane acillerine başvuruların artması ve yükselen termometre değerleri dikkatleri yaz sıcaklarına çevirdi.
Yaz mevsiminin sıcaklık olarak etkisini arttırması hayati sağlık tehlikelerini ve sıcaklık kaynaklı sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Yüksek sıcaklık değerleri; yaşlılar, hamileler, bebekler, kalp damar yolu hastaları, diyabet ve solunum yolu hastaları ile obezite grubunda yer alan hastaları tehdit etmekte. Sıcaklara karşı tedbirsiz olmak; bitkinlikten ödemlere, kas ağrılarından felce kadar pek çok sağlık sorununa neden olabiliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı, Türkiye’nin en kalabalık metropolü olan İstanbul’da yaşayan yurttaşlarımızın artan hava sıcaklıklarından olumsuz olarak etkilenmemesi ve herhangi bir sağlık sorunu yaşamaması amacıyla şu uyarıları yaptı:
Bulantı, kusma, görme kaybı, bilinç kaybı, baş dönmesi varsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurun!
Sıcak havalarda tansiyon düşmesi ya da yükselmesi; aşırı terleme ve yeterince sıvı almamaya bağlı sıvı elektrolit dengesizliği, akut böbrek yetmezliği, sıcak ve güneş çarpması nedeni ile olabilmektedir. Güneş veya sıcak çarpması, aşırı sıcağa maruz kalma sonucu beden ısısını ayarlayan terleme mekanizmasının bozulmasına bağlı olarak vücut ısısının düşürülememesi ile gelişir. Bulantı kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, görme netliğinin bozulması, komaya kadar gidebilen bilinç bulanıklığı veya kaybı yaşanabilir. Böyle bir durumdan şüphe duyulduğunda kişi hemen serin ve hava akımı olan bir yere alınmalı, sıkı giysileri gevşetilmeli, su uygulanarak soğutulmaya çalışılmalı, bilinci kapalıysa kesinlikle içmesi için sıvı verilmemeli ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir.
Dik açıyla gelen güneş Işınları, DNA hasarı ve cilt kanserine sebebiyet verebilir!
Yaz aylarında, hava sıcaklığındaki artışın yol açtığı sorunlarla güneş kaynaklı ultraviyole ışınlarının zararları da ayrıca göz önünde bulundurulmalıdır. Cildimizin D vitamini sentezleyebilmesi için elzem olan ultraviyole ışınları ne yazık ki aynı zamanda DNA hasarı yaratabildiği için başta cilt kanserine neden olabilecek şekilde kanserojen etki yaratabilmektedir. Bu yüzden yaz aylarında özellikle güneş ışınlarının etkisinin güçlü olduğu saat 10:00-16:00 arasında güneş ışınlarından kaçınılmalıdır. Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol giysiler tercih edilmeli, mutlaka şapka giyilmeli, güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalı, güneş koruyucu kremlerden faydalanılmalıdır.
Mümkünse zararlı güneş ışınlarından korunmak için şapka, gözlük gibi koruyucu malzeme kullanın!
Güneş gözlüğü kullanarak gözlerin, retinanın ultraviyoleden korunması görme sağlığı açısından gereklidir. Özellikle açık tenli kişiler, cilt hastalığı olanlar güneş ışınlarından kaçınmaya çok daha fazla dikkat etmelidir. Dışarıda çalışması gereken kişiler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya özen göstermelidir.
Beslenme ve sıvı tüketimine dikkat edin!
Günlük beslenmede aşırı yağlı, karbonhidratlı yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı; mevsim sebze meyvelerinin tüketimine özen gösterilmelidir. Kronik böbrek yetmezliği, ileri evre kalp yetmezliği, gibi kronik hastalıklarda doktor tarafından önerilmiş bir sıvı kısıtlaması yoksa günlük 2-2,5 litre sıvı tüketilmeli, çok soğuk, buzlu içecekler tercih edilmemelidir.
Yaşlı, hamile, bebek ve çocuklar ile kalp damar yolu hastaları, solunum ve diyabet hastaları daha dikkatli olmalı!
Aşırı sıcaklar, yaşlı, hamile, bebek ve çocukları; kalp hastalığı, yüksek tansiyon, diyabet, dolaşım-solunum problemleri, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olan kişileri daha fazla etkiler. Yaşlılar, damar elastikiyetinde azalma, kalp yetersizliği, solunum ve dolaşım problemlerinin yanında susama merkezi duyarlılıkları azalabildiğinden sıvı alımı yetersizliği sonucunda da sıcaktan daha fazla zarar görebilirler. Sıvı elektrolit kaybı riski ile çok sık karşı karşıya kalabilmektedirler. İleri yaşta ve risk altında olan kişiler, bebek ve çocuklar mümkün olduğunca aşırı sıcağa maruz bırakılmamalı, mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıklarda evden çıkmamaya özen gösterilmelidirler.
Bebek, çocuk, yaşlı ve engelliler kapalı ve park halindeki araçlarda bırakılmamalı!
Bebek, çocuk, kronik hastalığı olanlar, yaşlı ve engelliler güneşe maruz kalan, kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır ve güneş gören pencereler perde ve güneşliklerle gölgelendirilmelidir.
Klima kullanımında doğrudan ısı değişimine maruz kalınmamalı!
Sıcak havalarda klima kullanımında, doğrudan aşırı soğuğa ve ısı değişimine maruz kalma yanında enfeksiyon açısından da dikkatli olunmalıdır. Gerek binalarda gerekse araçlarda klimaların temizliği periyodik olarak yapılmalıdır.
Yoğun fiziksel aktiviteler için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli!
Yoğun fizik aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır, terleme yoğunluğuna göre sıvı alımına ayrıca özen gösterilmelidir. Sık sık duş almak, el yüz yıkamak, soğuk su uygulamak vücut ısısını normal seviyelerde tutabilmek ve sıcağın zararlı etkilerine maruz kalmamak için rahatlatıcı çözümlerdir.