İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nde dünyanın farklı ülkelerinden akademisyenler ve uzmanlar İstanbul’da buluştu.

Dünya metropollerine öncü belediyecilik anlayışı ile sağlıktan sosyal hizmetlere erişilebilirlikten alt yapıya, mimariden kültür sanata bir dünya başkenti olma yönünde öne çıkan İstanbul, bu kez   Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi ile uluslararası bir organizasyona ev sahipliği yaptı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi Hilton İstanbul Bosphorus Oteli’nde yoğun katılımlı bir açılışa sahne oldu. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nin açılışına İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Daire Başkanı Ahmet Minder, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Orhan Koç, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Nihat Macit ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanı Dr. Muzaffer Saraç katıldı.

Orhan Koç; “İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatımız Altyapı Olarak Avrupa Ülkelerine Denk Bir Seviyeye Gelmiştir.”

“Uluslararası İş Sağlığı Ve Güvenliği Kongresi’nin (Internatıonal Occupatıonal Health And Safety Congress)-IOHSC2017”  açılış konuşmasını yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Orhan Koç, 2012 yılında  İş Sağlığı ve Güvenliği yasasının çıkmasıyla yönetmelik, tebliğ ve uygulama rehberleriyle mevzuat altyapısını tamamladıklarını ve Avrupa Ülkelerinin mevzuatına denk bir seviyeye geldiğini ifade ederek şu açıklamaları yaptı: “Türkiye son 15 yılda,  özellikle sağlıkta dönüşüm alanında yapmış olduğu çalışmalarla başarılmaz gibi görülen hedefleri başarmış bir ülkedir. Ülkemiz sağlık alanında anne ölümleri ve bebek ölümlerinin önüne geçilmesinde son yıllarda çok ciddi başarılar elde etmiştir. Anne ve bebek ölümleri ile  iş kazaları benzerlik göstermektedir. Ülkemiz aynı başarıyı iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesinde  kurumlar arası koordinasyon, mevzuat, uygulama ve kültür alanında gerçekleştireceği faaliyetlerle gösterebilir. Tüm paydaşlarımızla birlikte iş sağlığı ve güvenliği alanındaki çalışmaları derinleştirerek önümüzdeki süreçte iş sağlığı ve güvenliği kazaları ile meslek hastalıklarında bir azalmanın sağlanacağını ifade etmek isterim.”

İş Sağlığı ve Güvenliği Bilgi Yönetim Sistemi Kurduk.

Meslek hastalıklarının iş sağlığı ve güvenliğinde çok önemli bir sorun olduğunu dile getiren Orhan Koç, konuşmasını şu açıklamalarla sonlandırdı: “Meslek hastalıklarıyla ilgili detaylı çalışmalar yapıyoruz.  İş sağlığı ve güvenliği bilgi yönetim sistemini kurduk.  Bilgi yönetim sistemi yakın zamanda bütün iş yerlerinde Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi hizmeti veren birimlerin, iş sağlığı ve güvenliği yönetiminde profesyonel hizmet veren arkadaşlarımızın kullanacağı bir yazılım olacak. Bu yazılım aynı zamanda Sağlık Bakanlığı Sağlık Veri Tabanına entegre olacak. Bu yazılım sayesinde çalışanlarımız hastaneye gittiğinde çalıştıkları iş kolunun mesleki olarak etkileri görülebilecek, ayrıca   erken tanı, teşhis ve tedavi noktasında daha etkili sonuçlar alınmasını sağlayacak. Ayrıca aynı yazılım aracılığıyla;  iş yerlerinde yapmış olduğumuz analiz ve ölçümler birleştirilerek bu iş yerine daha erken gidip meslek hastalığı ile ilgili önleyici tedbirler alınmasına destek olunacak. İş Sağlığı ve Güvenliği Bilgi yönetim sistemi iş sağlığı ve güvenliğinde hem daha erken önlem alınmasını sağlayacak hem de iş kazalarının önlenmesi noktasında büyük katkılar sağlayacak.

Ahmet Minder; “İş Sağlığı ve Güvenliğinin İçselleştirilmesi ve Kurum Kültürü Haline Gelmesi İçin Çalışıyoruz.”

Kongrenin ikinci konuşmasını gerçekleştiren Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Daire Başkanı Ahmet Minder de, insanı merkeze alan anlayışla çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getirerek şu bilgilendirmeleri yaptı: “Şüphesiz sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışma hakkının insanın en temel haklarından biri olduğunu her ortamda dile getiren Sayın Cumhurbaşkanımız; 2012 yılında yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile iş sağlığı ve güvenliğinin yeni bir zemine kavuşmasını sağlamış ve Cumhuriyet tarihinde ilk defa müstakil bir kanun olarak yürürlüğe girmesine vesile olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız 8. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansında İş Sağlığı ve Güvenliğinin özellikle oluşturulması gerektiğini vurgulayarak sağlıklı ve güvenli bir iş ortamının oluşabilmesi için sorumluluğun hepimizde olduğunu dile getirmiştir. Bu kapsamda insanı merkeze alan bir iş anlayışı ile kurumumuz ile çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı arasında İş Sağlığı ve güvenliği işbirliği protokolü gerçekleştirdik. Yaratılmışların en şereflisi olan insana değer veren bir iş anlayışı ile iş sağlığı ve güvenliğinin içselleştirilmesi ve kurum kültürü haline getirilmesi noktasında katkıda bulunmaya çalışmaktayız. ”

İBB Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı; İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında İstanbul Gelecek Yıl Daha Büyük Bir Organizasyona Ev Sahipliği Yapacak”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı da kongrenin üçüncü konuşmasını gerçekleştirerek kongreyle ilgili şu müjdeyi verdi: “İnşallah gelecek yıl Bakanlığımızın da katkısı ve üniversite ile sivil toplum kuruluşlarımızın katılımıyla daha geniş kapsamlı daha büyük bir organizasyonu hem fuar şeklinde hem de kongre-konferans formatında düzenleyeceğiz. Gelecek yıl düzenleyeceğimiz organizasyonun çıktıları hem ulusal hem de uluslararası bir düzeyde olabilecek inşallah ve bu organizasyonu hep birlikte gerçekleştireceğiz. “

4852 Sayılı İş Kanunu Sıfır Hata Prensibinin de Ortaya Çıkmasını Sağlamıştır.

Günümüzde İş sağlığı ve güvenliğinin küresel boyutta ele alındığına dikkat çeken İBB Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, konuşmasını şöyle sürdürdü:  “İş sağlığı ve güvenliğinin her yönüyle sağlanabilmesi için büyük tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu tedbirleri alırken de birinci önceliğimiz insan odaklı bir iş ortamının oluşturulmasıdır. Sıfır kaza ilkesiyle çalışma ortamları oluşturarak sistemler kurarak gelecek odaklı bir iş ortamını oluşturma gayretindeyiz. Bunları yaparken yönetim verimlilik ve etkinlik gibi kavramları da göz önünde bulunduruyoruz. 4852 Sayılı İş Kanunu’nda yapılan düzenlemelerle ki, bu Kanunla bizler açısından da çok önemli değişiklik getirdi. Bu kanunla proaktif bir yaklaşıma geçmiş olduk. Kaza ve hastalığa sebep olacak olaylar karşısında sadece tedbir alacağımıza olayların önlenmesine yönelik bir iş ortamını ve altyapıyı da kurmuş olduk. Bu kanunla sıfır hata prensibinin ortaya çıkmış olduğunun düşüncesindeyiz.”

Üretim ve Hizmeti Ortaya Çıkan En Önemli Ögelerden Biri İnsandır.

Faaliyetlerimizi sürdürürken çalışma arkadaşlarımızla da empati kurulması gerektiğini ifade eden Dr. Hayri Baraçlı;  Çalışma arkadaşlarımızın çalışma ortamlarının sürekli olarak iyileştirmesi ilkesinin benimsenmesi ve beki de  onlar gibi düşünebilme fırsatını oluşturmamız gerekir; çünkü üretim ve hizmeti ortaya çıkaran ögelerden, faktörlerden en önemlisinden biri de insandır. Bu noktayı da göz ardı etmeden faaliyetlerimizi yerine getirmemiz gerekiyor. İş Sağlığı ve Güvenliğinde çalışanları korumak, aynı zamanda üretim güvenliği ve hizmet güvenliğini sağlamak ve bunun ötesinde işletme güvenliğini sağlayarak gelecek odaklı kurumsal bir ilke kurumsal bir yapıyı da ortaya koymamız gerekiyor.”, vurgulamalarını yaptı.

“İşçilerin Mesleki ve Sosyal Haklarını Kısıtlayarak Kazanç Olmaz”

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın pek çok çalışmada işçilere ve onların çalışma koşullarına ilişkin açıklamalar yaptığına değinen  İBB Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı konuşmasına şöyle devam etti:  “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir açıklamasını sizlerle  paylaşmak istiyorum;  ‘İşçilerin ücretleri ve sosyal hakları kısıtlanarak, işçiyi iş kazaları ve meslek hastalıklarından koruyacak önlemler almayarak kazanç olmaz. Bu kazanç bizim devletimizde haramdır. Bu kazanmak değil, çalmaktır. İşçinin haklarını gasp etmektir’, demektedir.  Onun için bizler de bu noktada işçi haklarını koruyabilecek bir yönetim anlayışıyla faaliyetlerimizi daha sıkı ve yoğun bir şekilde gerçekleştirmeliyiz. Dünyada her yıl 270 milyon iş kazası meydana geliyor. Bu iş kazaları hakikaten bizler için çok üzücü sonuçları da doğurabiliyor. Bunun ötesinde yılda ortalama 160 milyon meslek hastalığı vakası ortaya çıkıyor. 160 milyon yeni meslek hastalığı vakası tabiki küresel büyük problemlerden bir tanesidir. Bunlarla ilgili tedbirleri almamız ve hastalık oluşturabilecek ortamları  ortadan kaldırabilecek bir iş sağlığı ve güvenliği yapısını daha hızlı bir şekilde kurmamız gerekiyor”, dedi.

Kongrenin açılış konuşmalarının ardından akademisyenlerin ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla gerçekleştirilen oturumlarda iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin temel konular masaya yatırıldı. Her bir oturumun sonunda konuşmacılara katılım belgesi ve plaket takdim edildi.

Dünyanın farklı coğrafyalarında yer alan ülkelerden  sivil toplum kuruluşu temsilcileri,  iş sağlığı ve güvenliği uzmanları,   akademisyenler, sektör profesyonelleri ve bürokratların takip ettiği “Uluslararası İş Sağlığı Ve Güvenliği Kongresi’ne (Internatıonal Occupatıonal Health And Safety Congress)-IOHSC2017”  yaklaşık 3500 kişilik bir katılım sağlandı.

33 Ayrı Oturumda 87 Sözlü Sunu, 80 Poster Bildirimi Yapıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından “Öncü Dünya Metropolü Vizyonu”yla gerçekleştirilen İBB 1.Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nde;   “İş Sağlığı Ve Güvenliği Yönetim Sistemleri”, “Kamu – Özel ve Yerel Yönetimlerde İş Sağlığı Ve Güvenliği”,  “İş Sağlığı ve Güvenliğinde Kültür ve Farkındalık”, “Çalışan Güvenliği” İle “Çalışan Sağlığı” konularını ana başlıklar ve alt başlıklar olmak kaydıyla mevcut yerel-küresel sorunları kısa ve uzun vadede çözme, iyileştirme ve sürdürülebilir çözümler çerçevesinde ele aldı. 4 ayrı salonda ve 2 gün süresince 33 ayrı oturumda yurtiçi ve yurt dışından toplam 90 çağrılı konuşmacı sunumlarını gerçekleştirdiği organizasyonda, akademik nitelikte 87 sözlü ve 80 poster bildirim yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde 6-7 Aralık tarihlerinde  düzenlenen  kongrenin sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi:  “Çalışma hayatında ve toplumda iş sağlığı ve güvenliği kültürü ile farkındalığının yaygınlaştırılması, iş kazaları ve meslek hastalıklarının azaltılması, üretim kayıplarının ve bu kayıpların ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi yönündeki çalışmalara hız verilmesi hedeflenmiştir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Ortak Organizasyonlar

Dünyanın pek çok coğrafyasında bulunan ülkelerden sivil toplum kuruluşu ve akademisyenlerin iştirakiyle geniş bir katılıma sahne olan 1. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nin  bundan sonraki süreçte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde düzenlenmesi planlanıyor.  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenecek program ve kongrelerin iş sağlığı ve güvenliği yerel yönetim ayağında da  İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ortak çalışma ve organizasyonlar ön görülüyor.