İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı Sağlık ve Hıfzıssıhha Müdürlüğü, 14 Kasım Dünya Diyabet Gününde farkındalık oluşturmak amacıyla Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı personeline diyabet ölçümü gerçekleştirdi.

Sağlık Hıfzıssıhha Müdürlüğü Evde Sağlık Hizmetleri hemşireleri Gökhan Yılmaz, Eylem Leventoğlu ve Faruk Parçalı tarafından gerçekleştirilen ölçümlerde diyabet riski taşıyan personelin olmaması sevinçle karşılandı.

Hemşire Gökhan Yılmaz açlık ve tokluk kan şekeri ölçümüyle ilgili önemli bilgilendirmelerde bulunarak şunları söyledi; 14 Kasım Dünya Diyabet Gününde İBB personelimizin açlık ve tokluk kan şekeri değerlerini kontrol ederek diyabet hastalığıyla ilgili farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz.  Açlık kan şekeri testi kişinin 8-12 saat açlık sonrası damardan alınan kan örneğinde bulunan şeker miktarına bakılarak yapılan bir ölçümdür. En az 8 saat bireylerin kesinlikle bir şey yememesi gerekir. Testin sonucunda kandaki şeker değeri 126 mg/dl veya üstünde çıkarsa başka bir gün bir test daha yapılıp sonucun aynı değerlerde seyretmesiyle hastaya diyabet teşhisi konulur. Tokluk kan şekeri testi ise, ağza ilk lokmanın atılmasından 2 saat sonra, damardan alınan kan örneğindeki şeker miktarına bakılan bir testtir. Tokluk testi de açlık kan şekeri testi gibi diyabet teşhisi için son derece önemlidir. Diyabet şüphesi bulunan ya da diyabetli bireylerde hastalığın takibi için açlık ve tokluk kan testi yapılmaktadır. 1 saat tokluk kan şekeri 140 mg/dl veya altında olursa normal, 2 saat tokluk kan şekeri ise 120 mg/dl veya altında olursa normal değerlerdedir denilebilir.

Şeker hastalığından korunma yolları, şeker hastalığı bireylerde birçok hastalığı da beraberinde getiren bir metabolizma hastalığıdır. Hastalar kalp krizi, böbrek yetmezliği, yüksek tansiyon gibi hastalıklara maruz kalmaktadır.

AİLESİNDE ŞEKER HASTALIĞI OLAN BİREYLER YAŞAM KOŞULLARINI DEĞİŞTİRMELİDİR

Metabolizma sağlıklı kişilerde yiyecekleri vücudun en önemli yakıtı olan glikoza çevirir. Kana geçen glikoz, pankreasın salgılamış olduğu insülin sayesinde hücrelere taşınarak, vücudun yaşamsal faaliyetleri için kullanılacak enerjiye dönüştürülür. Vücutta İnsülin yoksa ya da etkili kullanılamıyorsa, glikoz hücrelere taşınamayacak ve kandaki şeker miktarı artacaktır. Bu durum şeker hastalığının varlığını gösterir. Özellikle ailesinde şeker hastalığı olan, fazla kilolu olan, fiziksel aktivitesi yeterli olmayan, yüksek tansiyon hastaları, gebeliğinde gestasyonel diyabeti olan kişilerin şeker hastalığına yakalanmamak için yaşam koşullarında bazı değişimler yapması gerekir. Diyabet hastası olmamak için, öncesinde bazı tedbirlerin alınması önemlidir.

DİYABET HASTALIĞI CİDDİ BİR SAĞLIK SORUNUDUR

Diyabet hastalığı ciddi bir sağlık sorunu olduğundan, kişinin yaşam kalitesini bozmakta, ölüme kadar gidecek olumsuz etkiler yapmaktadır. Hastalarla birlikte çevresindeki insanlara da moralsizlik ve ekonomik sıkıntı yaşatmaktadır. Şeker hastalığının görülme sıklığı artmakta ve görülme yaşı da giderek düşmektedir. İnsanların şehir yaşamının içinde stresli bir ortamda olması, hareketsiz bir yaşam, dengesiz beslenme, sigara ve alkol tüketimi, uyku sorunları ve şişmanlık hastalığın yayılmasında etkili olan faktörlerdir. Bu nedenle şeker hastası olmamak ve sağlıklı yaşamak için yaşamınızı düzene sokmalısınız” dedi.

Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı personeli, ölçüm sonuçlarının riskli bulunmamasından dolayı mutluluklarını dile getirirken sağlık personellerine teşekkür ettiler.