İstanbul Büyükşehir Belediyesi, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yaygınlaşması amacıyla üniversitelerle yapmış olduğu iş birlikleri ve ortak eğitim çalışmalarına devam ediyor.

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürlüğü, ülkemizde iş kazalarının önüne geçilmesi ve çalışma koşullarının daha sağlıklı hale getirilebilmesi amacıyla Gedik Üniversitesi ile ortaklaşa İş Sağlığı ve Güvenliği  Sempozyumu düzenledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından üniversitelerle iş birliği dahilinde İBB İş Sağlığı ve Güvenliği Günleri adıyla 20.si gerçekleştirilen konferansa akademik dünyadan, öğrencilerden ve özel sektör profesyonellerinden  ilgi yoğundu. Yaklaşık 500 katılımcının takip ettiği “İBB İş Sağlığı ve Güvenliği Günleri Sempozyumu”  İstanbul Gedik Üniversitesi Pendik Meslek Yüksekokulu yerleşkesinde tertip edildi.

4 Oturum şeklinde gerçekleştirilen sempozyumun açılış konuşmalarını  Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Utlu ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Süleyman Bakan gerçekleştirdi. Geniş bir kapsamda yapılan sempozyumda,  Endüstriyel makina ve Robotlarda İş Güvenliği ve Sağlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği(İSG)’nde Yeni Teknolojiler ve İyi Uygulama Örnekleri, Kaçak Akım Roleleri ve İSG uygulamaları, Türkiye’de Akademik Çalışmalarda Yapılan Lisansüstü Tezlerinde Ele Alınan İSG Problemleri ve Çözüm Yaklaşımlarının Değerlendirilmesi, Davranış Odaklı Güvenlik Kültürü, Laboratuvarlarda İş Sağlığı ve Güvenliği, İSG Eğitimlerinde Yeni Yaklaşımlar, Çocuk ve Genç İşçilerin Çalışma Hayatındaki Farkındalıkları, Kuka Robotlar, Uzun Süreli Çalışmalarda İş Sağlığı ve Güvenliği, Özel Sektör İşbirliğinde İSG Eğitim Öğretim Örneği ile Halk Sağlığında Atık Toplayıcılarının Yeri başlıklarında konular ele alındı.

Prof. Dr. Zafer Utlu; İş sağlığı ve güvenliği kültürünü kanuni zorlamalarla bir noktaya getiremezsiniz

Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Utlu sempozyumun açılış konuşmasını yaparak İş sağlığı ve Güvenliğinin bir kültür olduğu vurgusuyla şu açıklamaları yaptı: “İş Sağlığı ve Güvenliği Kültürü’nün yaygınlaşması ve insanımız tarafından benimsenmesinin çok önemli olduğunun bilincindeyiz. Bizim de bu kültürün benimsenmesinde önemli katkılarımız olduğunu düşünüyorum. Üniversitemiz ön lisanstan doktoraya kadar eğitim veren tek eğitim kuruluşudur. İş sağlığı ve güvenliği bir kültürdür ve bu kültürün ilkokul ve hatta öncesinden  başlayarak eğitimle bütün topluma yayılması gerekiyor. İş sağlığı ve güvenliği kültürünü kanuni zorlamalarla bir noktaya getiremezsiniz. Bu kültür ise temelden başlayıp ilk öğretimden yüksek öğretime değin benimsetmemiz gerekiyor. Mevzuatı uygulatmak kolaydır. Bir zorunluluk getirebilirsiniz ama bu sürdürülebilir kalıcı bir çözüm ortaya koymaz. Mevzuatlar uygulanarak olası cezaları belki engelleyebilirsiniz ama kalıcı çözümlere ulaşamazsınız.”

Süleyman Bakan; “Çalışma Güvenliğinin ve İş Yerinde Sağlıklı Koşulların Sağlanması Başarıdır

İBB İş Sağlığı ve Güvenliği Günleri Sempozyumu’nun  ikinci konuşmasını İBB İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Süleyman Bakan da bütün bilim dallarında olduğu gibi İş Sağlığı ve Güvenliği Biliminde de sürekli öğrenme ve gelişim kaçınılmazdır,  sözleriyle konuşmasına başladı. Yaradılışı gereği kendi varlığının farkında olan insanın öğrenerek kendi hayatı üzerinde denetim kurduğunu ifade eden Bakan konuşmasını şöyle sürdürdü: “İş sağlığı ve güvenliği alanında çalışmanın amacı bütünsel olarak düşünüldüğünde başarı olarak ortaya çıkmaktadır. Arzu edilen başarı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması mevcut çalışma şartlarının iyileştirilmesi olarak kendini ortaya koyar.”

Emekli İş Baş Müfettişi Özlem Özkılıç; Makinanın Emniyeti  Fabrikaya Kabulü Aşamasında Başlar.

İBB İş Sağlığı ve Güvenliği Günleri Sempozyumunun ikinci oturumunda konuşma yapan Özlem Akademi Yöneticisi ve aynı zamanda Emekli İş Baş Müfettişi olan Özlem Özkılıç Makina Emniyeti ve Risk Değerlendirmesi başlıklı bir sunu gerçekleştirdi. İş sağlığı ve güvenliği açısından makinaların emniyeti fabrikada değil daha girerken en başında makina kabül aşamasında  sağlanmalıdır, diyen Özlem Özkılıç şu açıklamaları yaptı; “Makinanın teknik dosyası içinde mutlaka ilgili testler, kontroller, ölçüm ve makina risk değerlendirmesiyle ilgili raporları mutlaka üreticiden istemek gerekiyor”, dedi. Aksi takdirde tamamen bir bilinmez satın alındığının altını çizen Özlem Özkılıç şu sözlerle konuşmasını sonlandırdı: “Risk analizi yapılmamış bir makina satın alıyorsanız tamamen bir risk satın alıyorsunuz. Risk analizi yapılmamışsa olası riskler de tespit edilmemiş oluyor.”

Ticaret Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nuri Bingöl; Çalışanları Çocuğumuz Gibi Görmek Zorundayız

Sempozyumun üçüncü oturumunda Kaçak Akım Roleleri ve İSG Uygulamaları başlıklı bir sunu gerçekleştiren İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nuri Bingöl de yaşanmış iş kazaları ve elektrik çarpmalarından örnekler vererek, iş yerindeki güvenlik ve sağlık ortamına aile hassasiyeti ile yaklaşılmasını bildirdi. İş sağlığı ve Güvenliği açısından kaçak akım rölelerinin kullanılması zorunluluğuna dikkat çeken Nuri Bingöl; “Evinizdeki çocuğunuz sizin için önemliyse sorun yok. Önemli ve paha biçilmez ise kaçak akım rölelerini kullanmak ve çalışan sağlığını güven altına almak zorundayız. İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanları olarak çalışanları da çocuğumuz gibi görmek zorunluluğumuz var. Onları korumak iş verene düştüğü gibi onları yönlendiren kişiler olarak bize de düşüyor”, dedi.

Nuri Ersan; Davranış odaklı güvenlik yönetim sistemi asla suçlama, hata arama yapmıyor

Sempozyumun eğitim ve kuramsal içeriğe sahip üçüncü oturumunda konuşma gerçekleştiren Nuri Ersan “Davranış Odaklı Güvenlik Kültürü” başlıklı bir sunu yaptı. Davranışın gözlenebilir bir hareket olduğunu ifade eden Nuri Ersan açıklamalarını şöyle sürdürdü:  “İş sağlığı ve güvenliği sadece bir yatırım alanı otomasyon süreci ve mevzuat değil aynı zamanda duyuşsal,  bilişsel yönetim alanından oluşuyor. Kural ve teknik tabanlı yatırımlarla iş sağlığı ve güvenliğinde çözüm üretilebilmiş olsaydı,  önce askeri kökeni olan kuruluşlarda güvenlik ve sağlık sorunlarını çözerdik. Davranış Odaklı yaklaşımda davranışı ve davranışı ortaya koyan tutumları tahmin etmeye çalışıyoruz. Önce riskli davranışı buluyor, kayıtlıyor ardından davranışın sahibiyle görüşerek güvenlik sürecini oluşturuyoruz. Davranış odaklı güvenlik yönetim sistemi asla suçlama hata arama yapmıyor. Sadece iş sağlığı ve güvenliğini riske atan davranışların koşulların tespitini sağlayıp, ortadan kaldırılmasına yönelik süreçleri yapılandırıyor ve uyguluyor.”

İBB, Eğitim ve Bilinçlendirme Çalışmalarıyla Yerel Yönetimlere Örnek Oluyor.

2015 yılından günümüze İş Sağlığı ve Güvenliğin Kültürünün İstanbul ve ülkemizde yaygınlaştırılması amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi seminer, sempozyum, kongre ve İSG günleri gibi ulusal ve uluslar arası organizasyonlar düzenledi. Periyodik olarak  gerçekleştirilen İSG etkinlikleri kapsamında özel sektörden, akademik dünya ve kamudan binlerce kişinin katılımı ve farkındalık kazanması sağlandı. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen seminer ve kongrelerde edinilen bilgi ve tecrübeler yazılı hale getirilerek Türkiye genelinde yerel yönetimler ve üniversitelerle  paylaşıldı.