İBB Sağlık Dairesi Başkanlığı; sivrisinek, karasinek, pire, hamamböceği, fare, sıçan, kene gibi insan sağlığına ve çevreye zarar vererek büyük rahatsızlık oluşturan vektörlere karşı çalışmalarını her mevsim; iki Anadolu,  dört Avrupa Yakası’nda olmak üzere 6 Vektörlerle Mücadele Birimi üzerinden ara vermeden yürütüyor.

182 EKİP,  611 PERSONEL İLE 7/24 İSTANBULLULARA HİZMET VERİYOR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), yaşam kalitesini artırmak amacıyla, hastalıkların taşıyıcıları olan sivrisinek, fare, kene vb. zararlılara yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Mücadelede dünyada kullanılan en gelişmiş ve bilimsel yöntemler olan; kültürel-fiziksel-biyolojik ve kimyasal yöntemleri birbirine entegre olarak kullanan Sağlık Dairesi Başkanlığı, bu uygulamaların içinde hedef canlı dışında başka canlılara zarar vermemek adına daha çok biyolojik mücadeleye ağırlık veriyor. Bunun yanında, sivrisinek üreme kaynaklarının  %86’sının insan eliyle oluşması gerçeğinden hareketle,  yine bu alanların insan eliyle yok edilmesi için kültürel ve fiziksel mücadeleyi kullanıyor. Bu bağlamda kültürel mücadeleyle, vatandaşlara konu hakkında bilgilendirici çalışmalar yapılırken, fiziksel mücadeleyle de etkin bir şekilde üreme alanlarına müdahalede bulunuluyor. Kimyasal mücadele ise, doğal yaşam zincirini bozmamak adına zorunlu haller dışında tercih edilmiyor. İBB Sağlık Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Sağlık ve Hıfzıssıhha Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen bu çalışmalar, diğer büyükşehir ve ilçe belediyeleri için de teşvik edici ve yol gösterici bir nitelik taşıyor.

VEKTÖRLERLE MÜCADELEDE VATANDAŞLARIN KATILIMI VE İŞ BİRLİĞİ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR

Vektörlerle mücadele çalışmaları hakkında bilgi veren İBB Sağlık Dairesi Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Önder Yüksel Eryiğit şunları söyledi: “Biz İBB ailesi olarak, tüm dünyanın sorunu olan, halk sağlığını ciddi oranda tehdit eden vektörlere yönelik çalışmaları bilimsel boyutta yürütmek adına Türkiye’de yerel yönetimlerde ilk defa Vektörle Mücadele Bilim Kurulu’nu hayata geçirdik ve ülkemizin önde gelen üniversitelerinden akademisyenlerin iş birliğiyle sistemli, bilimsel ve saha tabanlı çalışmalarla ortak bir mücadele sürdürüyoruz.

İstanbul’da sivrisinek üreme alanlarının yüzde %86’sı insan eliyle oluşturulan alanlardır. Özellikle durgun su diye tabir ettiğimiz alanların birçoğu sivrisinek üreme kaynağıdır.

Örneğin; evimizdeki, balkonumuzdaki çiçeklerin altındaki suluklar uygun sıcaklıkta üç günde, dört beş günde üreme kaynağı haline gelebilirler. Bu yüzden özellikle yaz aylarında sık periyotlarla maksimum beş günlük periyotlarla değiştirilmesi gerekir.

Bahçe içerisinde kontrol dışı bırakılmış süs havuzları, doğaya veya bahçelerimize gelişigüzel bırakılmış ikinci el lastikler. Yağmur sularıyla lastiklerin içerisinde kalan su birikintileri ciddi bir sivrisinek üreme alanı. İkinci el lastiklerin depolanması ve saklanmasıyla ilgili yasal düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Buralardaki üreme kaynakları yılın 12 ayı ve haftalık periyotlarla kontrol ediliyor. Eğer bu alanlarda larva görülürse biyolojik etkinlik testleri yapılmış ilaçlarla ilaçlama yapılıyor.

Bir de mezarlıklarda kuşlar su içsin diye suluklar vardır. Yine uygun sıcaklıkta, uygun ortamda bu sulukların içerisindeki durgun sular çok kısa süre içerisinde üreme kaynağı haline gelirler. Biz oralara yönelik de çalışmalarımızı yapıyoruz. Ekiplerimiz belli periyotlarda oralarda larva üreyip üremediğini kontrol ediyor. İBB olarak insan eliyle oluşturulan sivrisinek üreme alanlarının, yine insan eliyle bertaraf edilmesi için; kültürel mücadele kapsamında, İBB Sağlık Dairesi Başkanlığı web sitesi saglik.ibb.istanbul üzerinden, sosyal medya ve broşür video animasyonlarla sunduğumuz içeriklerle halkın bu konuda bilinçlenmesini sağlıyoruz.”

İSTANBUL’UN SİVRİSİNEK HARİTASINI ÇIKARDIK

İnsanlarda hastalık oluşturabilecek mikroorganizmaları taşıyan ve bulaştıran bu canlılar arasında en tehlikelisinin sivrisinek olduğunu belirten Eryiğit, “Özellikle son yıllarda İstanbul başta olmak üzere Ege Bölgesi’nde, Antalya’da, Eskişehir ve Bursa’da görülen Asya Kaplanı Sivrisineği, çok hızlı bir şekilde yayılarak ciddi tehdit oluşturuyor. Bu bağlamda Eylül 2021’de İBB ev sahipliğinde yerli ve yabancı çok sayıda bilim insanının katılımıyla düzenlenen ‘3. AIM-COST Yıllık Kongresi’nde (İstilacı Sivrisinekler Kongresi) İstanbul’un sivrisinek haritasını çıkardık,” ifadelerini kullandı.

İstanbul’da en çok sivrisinek görülen ilçelerin; Beykoz, Sarıyer, Silivri Çatalca, Büyükçekmece, Şile ve Ümraniye olduğunu vurgulayan Eryiğit,  toplamda aktif üreme kaynak sayısının ise 187 bin olarak belirlendiğini söyledi.

Eryiğit, “Ayrıca 39 ilçede toplamda 2 bin adet ovitrap adı verilen istilacı türlerin yumurtalarını bırakmalarını sağlayan sivrisinek tuzakları kurulumu yapıldı. Bunlarla birlikte EVS denilen ergin sivrisinek tuzaklarının kurulumlarını gerçekleştirdik ve bölgelere yönelik tür tayin çalışmaları yapıyoruz. Bu yöntemle popülasyon tespit edilen alanlarda öncelikle fiziksel ve biyolojik mücadele yapılarak sivrisinek yoğunluğunun artmasını engellemeyi amaçlıyoruz,” dedi.

YENİ UYGULAMALAR VE YÖNTEMLERLE DAHA ETKİN MÜCADELE EDİLECEK

Mücadele yöntemlerine yenilerini eklemeye devam ettiklerini ve bu bağlamda üniversiteler bünyesinde yürütülen tür tayini ve benzeri çalışmaları yapmak üzere önümüzdeki süreçte İBB bünyesinde bir laboratuvar açmayı planladıklarını ifade eden Eryiğit, “Aynı zamanda web uygulamasına başlanan ve mobil araçlarda pilot çalışmaları devam eden “Sivrisinek Bildirim Sistemi” uygulamasını da çok yakında hizmete alarak, vatandaşlarımızı da sivrisinek bildirimi üzerinden mücadeleye dâhil etmiş olacağız. Bunların yanında; Ovitrap, Aedes Çalışmaları İçin Laboratuvar,  Atomizer (Mist Blower) Cihazı İle WALS Uygulaması ve Coğrafi Bilgi Yönetim Sistemleri (CBS) Uygulamasıyla; gerçekleştirilen surveyans çalışmalarının daha yaygın yapılmasını, sahadan gelen taleplerin,  daha hızlı değerlendirilip, çalışmaların daha kolay yapılabilmesini, tüm kaynakların etkin bir şekilde kontrolünün sağlanmasını amaçlıyoruz,” ifadelerinde bulundu.

Sivrisinek larva mücadelesi kapsamında 2019 Haziran ayından 2022 Haziran ayına kadar; 9 milyon 895 bin 249 kez kaynak kontrolü yapıldığını belirten Eryiğit, “Bu kaynaklar 1 milyon 264 bin 709 kez ilaçlandı. Toplamda 29.009,95 hektar alanda mücadele edildi. Vektörlerle mücadele çalışmalarını yıl boyu aralıksız bir şekilde ortak akıl ve bilimsel tabanlı olarak sürdürüyoruz,” dedi.